SERKAN KAHYAOĞLU, Klinik Psikolog
Babalık erkeklerin yaşamında önemli bir değişimdir. Tıpkı anneler gibi ebeveyn olmanın sorumluluğu ve mutluluğu nereden bakılırsa bakılsın büyük bir heyecandır. Bu heyecanın etkilediği çocuklar ise ebeveynlerinin onlara bıraktığı etkiyi, mirası ömür boyu taşır. Yani anne babalarımızın bizimle ilişkisi, onların yaşama bakışları, bize koydukları yasaklar verdikleri izinler ve bizim onlara verdiğimiz cevaplar ömür boyu saklayacağımız kayıtlarımız arasına girer. Artık çok daha iyi biliyoruz ki anneler kadar babalar da çocukların kişilik gelişimlerini ve tüm ilişkilerini olumlu olumsuz yoğun olarak etkiliyor.
Ne oluyor, neden oluyor?
Doğan Cüceloğlu “Bir insanın ana vatanı çocukluğudur” der. Bu vatanı güvenli, eğlenceli, bereketli yapan ise çocuğun çevresinde ona bakım veren yetişkinlerle kurduğu ilişkidir. Bu nedenle babaların çocukları için özellikle duygusal olarak ulaşılabilir olmaları çok önemlidir. Örneğin bir çocuğun korktuğu bir rüyanın ardından gelip babasına korktuğunu anlatmasını ve “Baba bana bir söz ver. Sen hiç ölmeyeceksin tamam mı?” dediğini düşünelim. Bu çocuk için babası güvenebileceği, dünyanın zorluklarında destek alabileceği bir güç olarak görülebilir. Ama “baba”nın ölmemesi mümkün mü? Değil elbet. Ama çocuğunun korkusunu anlaması ve şunu söylemesi mümkün: “Korkunu anlıyorum, hiç ölmemeyi ben de isterim ama galiba bu mümkün değil. Fakat biliyor musun, babalar çocukları için hiç ölmezler. Çocuklar babalarıyla yaşadıkları anıları, onlardan öğrendiklerini, mesela dürüst olmayı, çalışmayı, sevmeyi, sevilmeyi, kendilerine ve diğer insanlara değer vermeyi ve bunun gibi birçok şeyi babalarından bir miras olarak zihinlerinde taşırlar. Tıpkı dedenden bana kalan miras gibi benden de sana böyle anılar, yollar, çözümler kalacak. Birbirimizle açıkça rahatça konuşalım ki hem sorunları çözelim hem de babanın desteğini hissedebil.”
Ne yazık ki her zaman böyle olumlu, destekleyen baba-çocuk anıları görülmüyor. Bazılarımız için babamızı hatırlamak, öfke, kırgınlık, aşağılanma, şiddet, ulaşılamama, ortada olmama gibi anılar barındırıyor. Bazen çok iddialı bir maçı kazandığımızda ya da kaybettiğimizde bazen özene bezene yaptığımız bir resmi göstermek istediğimizde baba ortada olmamıştı. Ortada olsa da bizim hissettiğimiz duyguyu anlamamıştı. Mesela “hadi bakalım şimdi bu resmi bir kenara koy da dersine çalış” ya da “ “hep top peşinde olmaz, dersleri çalışmak lazım” demişti. İşte bu anlar/anılar kişiliğimizde, yaşamımızda nelere hakkımız olduğunu nelere olmadığını gösteren işaretler olarak kalabiliyor.
Ne olmalı, nasıl olmalı?
Babalık kişiliğimizi rafine etmemiz, inceltmemiz gereken, çocuktan, çevreden, çocuğun annesinden, geçmişten, şimdiden, gelecekten açık fikirli olarak öğrenilmesi gereken bir yaşam şeklidir. Öğrenmeye ve merak etmeye açık olmak bir babanın kişiliği için çok değerlidir. Bu sayede baba, çocuğu için cazip bir baba olma fırsatını yakalar. Çünkü tüm insanlar gibi çocuklar da kendine özgü olan insanları çekici bulur. Yine çocuklar tüm insanlar gibi onlara “kendi gibi olma” fırsatını veren hatta buna cesaretlendiren insanları, sever. Bu kişi babası olunca tadından yenmez tabii. Özetle iyi baba, kendisi yaşamdan keyif alan, eğlenceli, duygularını paylaşabilen ve çocuğunun yanında ona güven veren kişidir.
İlgili babalık birçok teoride; çocuğun fiziksel bakımı, yakın ilişki, destek, koruma, yaşamla ilgili bilgileri öğretme, rol model olma gibi başlıkları içerir. Ben genellikle şu 4 başlık üzerinden ilgili ve yetkin -usta, yeterli, becerikli- babalığı tanımlıyorum.
- Örnek- Rol Model olan baba: Hepimiz anne babamızdan gördüğümüz birçok davranışı, değeri tekrar ediyoruz. Doğal olarak baba olarak sizin çocuğunuz da sizi örnek alacaktır. En erken dönemden itibaren ev içinde ve dışında tüm işlerde en az anne kadar sorumluluk alan, başta çocuğa ve annesine saygı gösteren, kendisinin ve çevresinin haklarına duyarlı bir baba çocuğu için olumlu bir rol model olabilir.
- Rehber olan, öğreten baba: Yine hepimiz babalarımızdan birçok beceriyi öğrendik, hatta öğrenmeye devam ediyoruz. Babasından yemek yapmayı, ayakkabısını bağlamayı, arkadaşı ve sevgilisiyle ilişkisinde nasıl davranacağı konusunda bilgiler alan bir çocuk yetkin, ilgili bir rehberle birlikte olmanın güvenini yaşar.
- Koruyan baba: Bir çocuğun gelişimi için; babası tarafından korunduğunu bilmek, fiziksel olarak bakım verilmesi, güvenli bir duygusal ve fiziksel atmosferin içinde olmak, gerektiğinde sınır ve kural koyan bir babayı hissetmek son derece değerlidir.
- Destekleyen baba: Koruyan baba kadar, denemesi, öğrenmesi, başarısızlıkları sonrası onu anlayan destekleyen, cesaretlendiren bir baba da gerekir. Böylece çocuk kendisi gibi olma hakkı, hata yapma izni olduğunu ve sorumluluk almayı öğrenebilecektir.
Her yaşta babalık
Çocuğun gelişimine göre her yaşta babalık biraz değişir, değişmelidir. Bebeklik, erken çocukluk, çocukluk ve ergenlik dönemlerinde babalığa bakışınızın ve becerilerinizin çeşitlenmesi çok hayırlıdır.
0-6 yaş: Bebekken gazını çıkaran, altını değiştiren, uyutan, ona sarılan, ille de sevgisini gösteren baba erken çocukluk dönemi için sağlam temelleri atmıştır. Erken çocukluk dönemi yani 3-6 yaş arasında baba olarak çocuğunuzun dünyayı keşfine tanıklık etmek ve ona güvenli keşif alanları sunmanız, mutlaka onunla oynamanız, gezmeniz, onun öğrenmesini ve sizinle yakın ilişki kurmasını sağlayacaktır.
7-11 yaş: Çocukluk döneminde ise baba; çocuğun arkadaşlık kurmasını destekleyen, becerilerini, spor, sanat, vb. ilgilerini takip eden, fırsatlar sunan, okuldaki öğretmeni, sevdiği dersleri bilen, yine onunla oynayan, iyi sohbet eden kişidir.
12-18 yaş: Ergen babası ise öncelikle sabırlı olmayı ve iyi gözlem yapmayı öğrenmelidir. Çünkü ergen size anlamsız, saçma gelen birçok girişimde bulunabilir, acılarını ve sevinçlerini sizden bağımsız yaşamayı seçebilir. Ama eninde sonunda sizin orada olduğunuzu ve kabul ediciliğinizi bilirse size gelir, danışır. Yani sabretmek, önyargısız dinlemek, onu korumak ve desteklemek için hazır olduğunuzu göstermek her dönemde önemlidir ama ergenlik döneminde daha da önemlidir. Çünkü baba olarak en çok öğrenme ve eğlenme fırsatını çocuğunuzun ergenlik döneminde yaşarsınız.
Görüldüğü gibi babalık değişen, dönüşen sizi hep yaşamda tutan bir yaşam şeklidir. Tüm bunları yaparken babanın eğlenceli, yaşam dolu olması çok önemlidir. Eğlenceli, yaşam dolu olmak için ise baba olarak sizin kendi yaşamınız, ilgi alanlarınız olması gerekir. Yaşamlarını sadece çocuklarına adayan babaların bir süre sonra çocukları için sıkıcı, zorlayıcı olduklarını görüyoruz genellikle. Bu nedenle naçizane önerim sizin kendinize iyi bakmanız, spor, sanat, doğa, arkadaşlarınızla ilgilenmeniz. Böylece çocuğunuz için cazip, eğlenceli, becerikli, güven veren bir baba olma olasılığınız artar. Baba olarak çocuğunuzla böyle ilişki kurmanız daha da önemlisi onun zihninde böyle kalmanız, sizden sonra da onun yaşamına katkı sağlamanız anlamına gelecektir.